10 Mart tarihinde EFSAD’ın konuğu “Bir Ses Ver” fotoğraf grubu. EFSAD’lı kadın fotoğrafçılardan oluşan “Bir Ses Ver” fotoğraf grubu, 2016 yılından bugüne “Bir Ses Ver”, “Sade”, Bir İnsan, Bin Masal”, “Işık Hikayeleri”, “Covid 19” ve “Sakince” başlıklı projelerini hayata geçirdi ve fotoğraf severlerle paylaştı. Grup üyeleri bu projeleriyle çeşitli yarışmalarda çok sayıda ödül ve sergileme aldılar.
“Bir Ses Ver” grubunun bu yılki proje teması “Bir Ses Ver Belgesel Gösterimi”. Belgesel fotoğraf üzerine eğitim alan grup, uzun ve özverili çalışmaları sonucunda farklı konularda belgesel fotoğraf ve video gösterisi hazırladılar. Bir Ses Ver grubu hazırladıkları belgesellerde bir araştırmacı gibi çalışarak, konunun inceliklerini öğrenerek, bir olay örgüsüyle konularını öyküleştirerek ve belgesel çalışmanın zorluklarına özveriyle katlanarak projelerini hazırladılar ve şimdi bu çalışmaları sizlerle paylaşıyorlar…
Bu yıl gösteride yer alan fotoğrafçılar ve çalışmaları; Ayşe Güzin Özlü- “İçindeki Sen”, Çiçek Kıral- “Yaşama Tutunmak”, Ebru Baysan- “Çiçekli Patiler”, Neşe Çelen – “Skate Park”, Nilgün Temel -“Ahşabın Sesi”, Özge Özer Meranezlioğlu – “Balıkçının Kısmeti”, Semra Yıldırım – “Çamurun Elleri” isimli projeleriyle sizlerle buluşacak. Proje kapsamında hazırlanan portfolyoları 10 Mart 2023 saat 19:00’da Özdilek Sanat Merkezi’nde izleyebilirsiniz.
Ayşe Güzin Özlü
“İçindeki Sen”; LGBTİ+ bireyler hakkında yaptığım araştırmalar, okuduğum yazı ve makaleler, izlediğim filmler arasında özellikle The Danish Girl ve Don’t Boys Cry gibi gerçek yaşamlardan uyarlanmış filmler beni hem çok etkilemiş hem de düşündürmüştür. Bu filmlerde empatinin önemini, bir yanının özgür kalması uğruna diğerinin ortadan kalkmasının sahiciliği, İnsan kimliğinin kendine has doğasının yanında, hem ailesi, hem okul arkadaşları hem de çevresi tarafından dışlanmasını, ötekileştirilmesini ve yaşadığı toplumsal baskının sancılarını, cinsiyet normları ve kabullerinin çocuklar üzerindeki sarsıcı etkisinin yanında bireyin ve ailenin kabullenişinde /kabullenmeyişinde yaşadığı duygusal yolculuklarını bu yolculukta ne kadar yalnız ne kadar kalabalık kaldıklarını içimde hissettim. Eskişehir de trans kadınlar arasındaki dayanışmanın mimarlarından Seçil CEYLAN la (ailesi ve arkadaşlarıyla Irmak adını kullanıyor) tanışmaya, paylaşmaya, bir olmaya gelmişti sıra…
Çiçek Kıral
“Yaşama Tutunmak”; Yaşama Tutunmak, Eser Büyükcan İlhan’ın kanser ile mücadelesi süreci esnasında ve sonrasında mücadeleci ruhunu ve yaşama tutunma sebebi ve sevdasını anlatırken, çok yönlü hayatı hakkında kendi bakış açısı ile birlikte ailesinin ve dostlarının gözlemlerini görselleştirmektedir.
“Çiçekli Patiler”; ‘’Eğer hikayeyi sözcüklerle anlatabilseydim, yanımda sürekli fotoğraf makinesine ihtiyaç duymazdım’’ diyor Lewis Hine… Ben de hissettiklerimi sözcüklerle ifade etmekte zorlandığım ve yeterince anlatamayacağımı düşündüğüm ÇİÇEKLİ PATİLER’i sizin için fotoğrafladım. Nesrin Çiçek ‘’Hiçbir şey yeryüzünde bizim değil, benim olan benim değil. Yüzümü sadece masumiyet gülümsetiyor’’ diyerek kendisini can dostlarımızın yaşama hakkı savunucusu olarak görüyor, mücadelesine ara vermeden ve artan bir şekilde devam ediyor.
Neşe Çelen
“Skate Park”; Antalya merkezde bulunan Düden Skate (kay- kay parkı) 1870 metrekare alana kurulan, Türkiye’nin en büyük Skate parklarından birisidir. Hayatından heyecanı eksik etmeyenlerin buluşma noktası olan, farklı kültürlerden gelen adrenalin ve hız tutkunu her yaştaki genci bir araya getirip dostluklar kazandıran, hız ve dengenin mükemmel uyumunu yakalayan usta kaykaycı ve paten severlerin becerilerini sergilediği parkta, pek çok zorlu ekstrem sporları yapanların dışında, farklı aktiviteler yapanların da uğrak yeri…
“Ahşabın Sesi”; Odunpazarı Belediyesinin düzenlediği ‘6. Uluslararası Ahşap Heykel Festivali’ genelinden, konuk sanatçı Atilla Önen’i anlatmaya çalıştım. Atilla abi 79 yaşında, sanatını büyük bir özveri ile yapan, öğrenciler yetiştiren, devlet sanatçılığı unvanına sahip, bir ahşap oyma sanatçısıdır. Her yaşta üretmenin, paylaşmanın getirdiği mutluluğun ve enerjinin yüze yansımasını sizlere fotoğraflarımla aktarmak istedim.
Özge Özer Meranezlioğlu
“Balıkçının Kısmeti”; Savaş Cur 38 yaşında bir balıkçı. 12 yaşından beri denizlerde. Teknesi Curoğullarını 15 yıl önce almış. Deniz onun için hayat demek emek demek ve ekmek demek. Savaş kaptan aynı zamanda Altınoluk Su Ürünleri Kooperatifi’nde çalışıyor. Balığını tutuyor kooperatife getiriyor temizliyor ve satıyor. Bu belgeselde Savaş kaptan ve ekibi barbun avına çıktılar. Savaş kaptan bir gün öncesinden ağlarını ördü ve sabah için hazırladı. Sabaha karşı 4’te tekne yola koyuldu, ağlar atıldı ve karaya geri dönüldü. Yaklaşık 1 saat gibi bekleme süresi oldu. Daha sonra tekrar yola koyuldu ve ağları toplamaya başladılar. Yaklaşık 4 saat süren balık avında yalnızca 5 adet barbun vardı. Barbunlar dışında kalamar, peygamber balığı gibi farklı deniz canlıları da vardı. Ege’de balıkçıları üzen yunuslar ağları parçalayarak balıkları yemişlerdi. Savaş kaptan ve ekibine sadece 5 barbun düşmüştü. Getirdikleri balıkları buzluklar içinde Altınoluk Su Ürünleri Kooperatifi’ne getirdiler. Savaş kaptan günün geri kalanını kooperatifte çalışarak geçirdi.
Semra Yıldırım
“Çamurun Elleri”; Yurtiçi ve yurt dışında pek çok ödüllü sanatçı, Heykeltraş olan Ahmet Avcı’ nın farklı malzemeleri estetik kaygılarla üç boyutlu formlara aktarılmasıyla oluşan sanatını ve sanat yaşamını anlatmak istedim.