EFSAD’da 6 Mart Cuma – Işık Hikayeleri

2016 yılında EFSAD’ lı kadın fotoğrafçıların kurduğu ‘’Bir Ses Ver‘’ fotoğraf grubu bu yıl  4.yaşını tamamlıyor. Kuruldukları tarihten bu yana her yıl Mart ayında ‘’ Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ onuruna hazırladıkları projelerinin bu yıl konusu  ‘’IŞIK ve GÖLGE‘’ .

Grup katılımcılarının her biri ışığı veya kardeşi gölgeyi kendi penceresinden yorumlayarak oluşturdukları ‘’IŞIK HİKAYELERİ ‘’ ile üretmeye devam ediyorlar.

EFSAD’ ın önceki dönem başkanlarından Birol KAYRAK’ın küratörlüğünde yürütülen projede izleyeceğimiz dokuz kısa portfolyoda yer alan öyküler ise kısaca şöyle;

Ayşe Güzin ÖZLÜ “Geçerken” isimli projesinde “Mevsim, Mekan ve İnsan” temasını harmanlıyor. Zamanın hızla geçişinin yarattığı belirsizliğe gönderme yaparak net fotoğraflar yerine objektifine yansıyan büyülü ışıkla kırılmış görüntüler sunuyor. İzleyiciyi adeta göz oyunlarıyla sihirli bir yolculuğa  çıkarıyor.

Çiçek Kıral’ın “Şeffaf” projesindeki yola çıkış noktası fotoğrafın en güçlü bileşeni ışıkla izleyiciye yeni bir bakış açısı sunmak. Detaylar ışık yoluyla bir yandan doğadaki mükemmelliği yansıtırken, diğer yandan kusurları da gözler önüne seriyor. Öyle ki, mükemmel ve kusurlu detaylar doğada birbirine kaynaşmış olarak bir arada bulunuyor. Çalışma, adeta insanın gözlem yoluyla doğanın bu özelliğini hayatında fark ederek kendisini daha iyi anlamasına ışık tutuyor.

Fotoğraf alanındaki projeleriyle farklı algı süreçlerini ele alıyor Ebru BAYSAN. Bu projesinde çıplaklıktan uzak, ışığın karanlıkla şiirsel dansını bir araç olarak kullanıyor ve varoluş/yokoluş arasındaki ince çizgiyi görselleştiriyor. İnsan vücudunun ayrıntılarındaki estetiği kalemin kağıtta bıraktığı iz misali yakalamaya, beden duruşunu ışık ve karanlık süzgecinden geçirerek kavramsal bir imge haline dönüştürmeyi hedefliyor. Çıplaklık insanın kendisi olmasıdır, nü sanatı ise başkalarının görmesine izin verdiğimiz şekilde gözükmesidir. Sınırların olmadığı ve hayal gücünün kısıtlanmadığı sanat alanları dileğiyle…  

Elif CANARSLAN projesinde bir insanın, diğer bir insana gerek fiziksel, gerek ise duygusal şiddet uygulamasına toplum olarak hep bir şekilde şahit oluşumuzu anlatıyor. Ya korkarak, ya merak ederek, ya üzülerek, ya da hiç umursamadan bir film kesiti izler gibi.. Duygularının ve acılarının kişide bıraktığı derin acıları bilmeden, hissedemeden sadece dışarıdan gördüğümüz şiddetleri sadece iz düşümleri kadarıyla biliriz.

Fikriye YARLIGAN “SAYE” isimli projesinde sıradanlaşmış objelerin gölgeleriyle oynayarak dimağda farklı algılar yaratmaya, ışığın konumu ve bakış açısının farklılaşmasıyla objelere yeni anlamlar ve değerler kazandırmaya çalışmış.

Özge Özer MERANEZLİOĞLU  “İz” isimli çalışmasında, çok yakın olduğu ve yaşamında önemli yer tutan ailesinin, arkadaşlarının ve öğrencilerinin yaşamlarında bir iz bırakmak istiyor. Onları ışık ve gölgeyi farklı bir kurgulamayla kullanıp, kendisini en iyi simgeleyen, özel ve eşsiz kılan parmak iziyle kucaklıyor.

Semra BAYAR ‘ın  varoluşla ilgili düşüncelerinin arasında gölgelerin önemli bir yeri var. Gelip geçiciliğin en belirgin ifadesini gölgelerde buluyor. ‘’Arayış’’ adını verdiği portfolyosunu gölge otoportresinden yola çıkarak hazırlamış. Işıkla çevrelenmiş o siyahın içinde  bulduğunu düşündüğü sihirli anlamın kendisini hep yeni bir iç yolculuğa çıkardığını söylüyor.

Semra YILDIRIM portfolyosunda teknoloji bağımlılığının yarattığı sosyal yalnızlığı bizlere gösteriyor. Bunu yaparken de telefon ekranının ışığının yüzlerde yarattığı sanal aydınlanmayı araç olarak kullanıyor. Özgünlükten uzak, renksiz bir hal almış yaşamlarımızı kendine özgü bir biçimde eleştiriyor.

Serpil AYGÜN çalışmasında, mekanların bir köşesinde dekor amaçlı yer alan objeleri, sevgiye yaşamaya dair bir gölge masalına dönüştürüyor. Masalda, masalın kahramanı Saye’nin kendisini tamamlayacak diğer gölgesini aramak için çıktığı yolculuğu anlatıyor. Yolculuk, minimalist mekan ve objeleri kullanılarak, tekrarlayan görsel bir kompozisyonla tamamlanıyor.

İlginizi Çekebilir

08 Mart 2024 Cuma – Bir Ses Ver”Alegori”

8 Mart Cuma 2024 – ”BİR SES VER-ALEGORİ” Fotoğraf Söyleşisi ve Sunumu 8 Mart tarihinde …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir