What can you tell us about yourself? | Bize kendiniz hakkında neler anlatabilirsiniz? |
I am an amateur photographer with a passion for street and documentary photography. I studied Economic and Business Sciences and I work as a civil servant for the Goverment of th Basque Country. I like to travel to countries where I can see and feel people of different races, religions, and customs. Although photography has not been my lifelong hobby, today it is my primary interest when choosing a destination. I could say that I only take photos when I travel. | Sokak ve belgesel fotoğrafa tutkusu olan amatör bir fotoğrafçıyım. Ekonomi ve İşletme okudum ve Bask ülkesinin hükümeti için memur olarak çalışmaktayım. Farklı ırklara, dinlere ve geleneklere sahip ülkelere insanları görüp hissedebilmek için seyahat etmeyi severim. Fotoğraf hayatım boyunca sürdürdüğüm bir hobi olmamasına rağmen, günümüzde seyahat edeceğim yeri seçerken birincil ilgi alanımdır. Sadece seyahat ettiğimde fotoğraf çektiğimi söyleyebilirim. |
|
|
How and when did you start taking photographs? | Nasıl ve ne zaman fotoğraf çekmeye başladınız? |
It all started off after some travel experiences. It was September 2005 that I traveled to the north of India. My photographic gear that time was a compact camera, and when back home I took a look at my pictures I noticed that it was not what I saw: most of the pictures were blurred, and so on. In november that year I went to Syria and it happened all the same. The pictures did not look as what I recalled from those places. That was the main reason why I attended a photography course organized by a non-profit organization called “Sociedad Fotográfica de Gipuzkoa” in Donostia-San Sebastian (Spain). This is where, thanks to its members, I learned the basics of photography. | Hepsi birkaç seyahat deneyiminden sonra başladı. Eylül 2005’te Hindistan’ın kuzeyine seyahat ettim. O zaman ekipmanım kompakt bir kameraydı ve eve dönüp fotoğraflara baktığımda çektiklerimin gördüklerim olmadığını fark ettim; fotoğrafların çoğu bulanıktı vb. Aynı yıl Kasım ayında Suriye’ye gittim ve aynısı oldu. Fotoğraflar o yerler hakkında hatırladıklarımla eşleşmiyordu. Bu nedenle kâr amacı gütmeyen, İspanya’nın Donostia-San Sebastian şehrindeki
“Sociedad Fotográfica de Gipuzkoa” tarafından verilen bir fotoğraf kursuna katıldım. Üyeleri sağ olsun, burada fotoğrafçılığın temellerini öğrendim. |
What changed in your photographic vision since then and what remained the same? | O zamandan bu yana fotoğrafa bakış açınızda neler değişti ve neler aynı kaldı? |
When I began to travel and to photograph, the results obtained were the ones of the capture; that is, of what was happening there, of what was seen there. If I saw a tree, a beach, a person, it was that tree, that beach, that person what appeared in my photos, and nothing else.
After taking the photography course, I became a member of the Photographic Society. I bought my first DSL camera, a Canon, and went on a trip to Ethiopia. I noticed a very big improvement and I started to worry more about looking for frames, faces, etc. And above all I saw the need to relate to people, be with them, convey their feelings, etc. Nothing would be as before, except the curiosity to see new things. Then, after a while, I realized that what I was looking for was that link that transmits that feeling, that environment surrounding the people photographed; that is, I was seeking to transmit their joys, their looks, themselves. I wanted them to tell me with their eyes, with their complicity, what they felt, what they wanted to convey. And that has formed and is part of my way of seeing the kind of photography that I do. After that necessary evolution through which we all pass, I still look for that complicity with the people photographed, but with a different purpose. Nowadays, when I finish editing a photograph, I have the feeling that what I show is no longer just trees, beaches or people; it is no longer just the transmission of people’s feelings. What I am looking for is to show or transmit that part of oneself that is contributed to the photograph, that what I am. |
Seyahat etmeye ve fotoğraf çekmeye başladığımda, elde ettiğim sonuçlar çekim sonuçlarıydı; yani, orada olan durum, orada görülen şey. Eğer bir ağaç, bir sahil, bir insan gördüysem, sadece o ağaç, o sahil ve o insan fotoğrafta görülüyordu.
Fotoğrafçılık kursu aldıktan sonra fotoğraf topluluğunun bir parçası oldum. İlk fotoğraf makinamı, Canon, aldım ve Etiyopya gezisine gittim. Çok büyük bir gelişme fark ettim ve daha fazla kadraj, yüz ve benzeri bulma kaygısına kapıldım. Hepsinden fazlası, insanlara yönelme, onlarla birlikte olma ve onların duygularını iletme gibi bir ihtiyaç hissettim. Yeni şeyler görme merakı dışında, hiçbir şey öncesi gibi olmayacaktı. Sonra, bir süre geçince, aradığım şeyin bu duygu ve fotoğrafı çekilen insanların çevresini yansıtan, bağlantı noktası olduğunu anladım; yani onların coşkusunu, bakışlarını ve kendilerini yansıtmayı istiyordum. Ben onlardan bana gözleriyle, zor yanlarıyla ne hissettiklerini ve ne yansıtmak istediklerini anlatmalarını istedim. Ve bu durum yaptığım fotoğrafçılığın ne olduğunu algılamamı şekillendirdi ve onu oluşturmamı sağladı. Bir fotoğrafı işlemeyi bitirdiğimde gösterdiğim şeyin artık sadece ağaçlar, sahiller ya da insanlar olmadığı duygusuna sahibim; artık sadece insanların duygularının yansıtılması değil. Aradığım, gösterip yansıtmaya çalıştığım şey artık o fotoğrafın bir parçası haline gelen kendi şahsım. |
Did you encounter any difficulties and how did you deal with them? | Karşınıza çıkan zorluklar oldu mu ve bunlarla nasıl başa çıktınız? |
Yes, I have found myself in somewhat compromising situations, but I would prefer not to mention them because they affect countries in which I do not want to stigmatize their inhabitants. Possibly, the most awkward situation was the one in which I was arrested for taking photos on the street at a religious festival where I had to ask permission. Eventually, I had to hand over the memory card and that’s how it was resolved. I guess these situations are more anecdotal than really difficult to deal with.
I have to admit that a difficult situation for me to bear is when, after doing everything possible, I cannot photograph a person that interests me. In these cases, I have learned to move forward with the following goal. |
Evet, kendimi bazı karışık durumlarda buldum, fakat bunlardan bahsetmemeyi tercih ediyorum çünkü içinde yaşayanlarını incitmek istemediğim ülkeleri etkiliyorlar. Muhtemelen en acayip durum izin almam gereken dini bir festival sırasında sokakta çektiğim fotoğraflar yüzünden tutuklandığım durumdur. Sonuçta, hafıza kartını teslim etmem gerekti ve durum çözüldü. Sanırım bu durumlar üstesinden gelinmeye çalışılan zorluktan ziyade anekdot sayılır.
İtiraf etmeliyim ki benim için katlanılması zor bir durum yaptığım olası her şeyden sonra ilgimi çeken bir kişinin fotoğrafını çekemememdir. Bu durumlarda bir sonraki hedefe odaklanarak devam etmeyi öğrendim. |
What gear do you usually use? Have you got any favourite equipment? How much does equipment matter in taking great images? | Genelde kullandığınız ekipman nedir? Favori ekipmanınız var mı? İyi fotoğraf çekmede ekipman neyi etkiliyor? |
My photographic backpack is the most critical luggage for my trips. In it, I am taking a Nikon D5 body mounted with an AF-S lens Nikkor 70-200 mm f2,8 E FL ED with which I do 95% of the photos. Also, a wide-angle AF-S Nikkor 12-24 mm f2.8 G ED that I use practically in closed places or with very little space. A Nikon Speedlight SB-900 flash and two hard drives. A laptop that I use, mainly, to download memory cards, and a small notebook that I almost never use. Also memory cards, spare batteries, charger, and a cleaning kit. For editing, I use Adobe Photoshop and the Nik Collection (mainly Silver Efex Pro 2).
I haven´t got any favourite equipment. I started off with Canon and now I work with Nikon. But, I think it is very important to have good photographic equipment, because it allows you to take photos in adverse situations, etc… Although, for me it is the story you want to tell that matters most. |
Fotoğraf çantam seyahatlerimin en kritik parçasıdır. İçerisinde fotoğraflarımın %95ini çektiğim ucuna AF-S lens Nikkor 70-200 mm f2,8 E FL ED taktığım Nikon D5 gövde bulunmaktadır. Ayrıca çantamda, dar alanlarda veya kapalı ortamlarda kullandığım geniş açı AF-S Nikkor 12-24 mm f2.8 G ED bulunmaktadır. SB-900 Nikon speedlight flaş ve iki adet harici disk diğer ekipmanlarım. Özellikle hafıza kartlarını yükleyebileceğim bir laptop ve neredeyse hiç kullanmadığım küçük bir defter. Fotoğrafları işlemek için Adobe Photoshop ve Nik Collection (özellikle Silver Effex Pro 2)
Favori bir ekipmanım yok. Canon ile başladım. Şimdi Nikon ile çalışıyorum. Fakat iyi fotoğraf ekipmanına sahip olmanın önemli olduğunu düşünüyorum çünkü farklı durumlar gibi ortamlarda fotoğraf çekmenize olanak sağlayabiliyor…Fakat benim için olay anlatmak istediğiniz hikayedir. |
How do you improve your visión? What would you advise other photographers to do? | Vizyonunuzu nasıl geliştiriyorsunuz? Diğer fotoğrafçılara ne tavsiye edersiniz? |
I have to admit that I feel happy when I go out on the street with my camera with the intention of capturing some magical moment. And almost all sites interest me because I think that in any street, store, building, etc… something interesting can happen. If the subject or the scene to be photographed tells me something, then time stops, and I think only of capturing that moment, of getting those looks. It is a kind of trance that I enter, and that forces me to continue photographing without thinking about anything else, and I remain that way until the magic vanishes. These situations are what I seek and with which I enjoy. If the scene does not tell me much, I take one or two photos as a testimony and move on.
I don´t know if that “trance situation” is an advice or a way to improve any photographic visión: it is for me. I think it is something that a documentary photographer has to reach if he wants to convey his experiences and feelings, but we are all different and something that works for me may not be valid for others. |
İtiraf etmeliyim ki büyüleyici bir anı yakalamak içim elimde kamerayla sokağa çıktığımda mutlu hissediyorum. Ve neredeyse her yer ilgimi çekiyor çünkü herhangi bir sokak, dükkân bina ve benzeri yerde ilginç bir şey olabilir. Eğer fotoğrafı çekilecek yer veya kişi bana bir şey anlatıyorsa, o anda zaman duruyor ve ben sadece o anı, o bakışları yakalamaya odaklanıyorum. Bir tür transa geçiyorum ve bu beni o büyü kayboluncaya kadar başka hiçbir şey düşünmeden fotoğraf çekmeyi sürdürmeme zorluyor.
Bunlar benim aradığım keyif aldığım durumlar. Eğer ortam bana pek bir şey hitap etmiyorsa ortama tanıklık etmesi açısından bir iki fotoğraf çekiyorum ve devam ediyorum. |
Are there any photographers that inspire you? | Size ilham veren fotoğrafçılar var mı? |
If I have to stand out any of my favorites I would choose James Nachtwey. I love his work, his way to tackle the situation he is involve in. I have learnet too much trying to imitate him, his work. When I see any photo of him, and feel its strentgh, I wonder if I will ever be able to transmit the same. I would say quite the same of Sebastiao Salgado and of the ones belonging to the Magnum Agency, such as Steve McCurry, Paolo Pellegrin, Alex Webb, etc… | Eğer favorilerimden birini verecek olursam, James Nactwey’i seçerdim. Onun çalışmalarını ve içinde bulunduğu durumu değerlendirme şeklini seviyorum. Onu, çalışmasını taklit etmeye çalışarak çok şey öğrendim. Onun ir fotoğrafını gördüğümde, gücünü hissettiğimde, aynısını yansıtıp yansıtamayacağımı merak ediyorum. Aynı şeyi Sebastio Salgado ve Magnum Ajansı için çalışan Steve McCurry, Paolo Pellegrin, Alex Webb ve benzeri için söylerdim. |
What makes a photograph valuable to you? | Size bir fotoğrafı ne değerli hissettiriyor? |
I usually know it when I manage to capture the emotion I had at the time of capture. For me, the most critical part is in fieldwork, when I see people in their usual chores. Sometimes I find myself in emotionally difficult situations, and such is the passion that I feel that I move in all directions to find the frame that best reflects that reality. Or if it is a portrait, I wait and wait until the person transmits to me what I feel. At the time of editing, those past experiences with people from other cultures come to mind, although many times they have been consisted only of a greeting and a smile. And when I feel all of this in the finished photograph, I know I have it. | Çekim anında duyguyu yakalayıp yakalayamadığımı genellikle bilirim. Benim için en kritik zaman, insanları alışılmış işleri içerisinde gördüğüm sahada geçen zamandır. Bazen kendimi duygusal açıdan zor durumlarda bulduğum oluyor ve bu gerçeği en iyi açıdan yakalamak için konunun etrafında döndüğüm zamanlarda hissettiğim tutkuyla da oluyor. Ya da bir portreyse, kişi benim hissettiğimi bana yansıtıncaya kadar bekliyorum. Fotoğrafı işlerken, çoğunlukla bir gülümseme ya da selamlaşmadan ibaret olsa da o yaşadığım deneyimlerdeki farklı kültürlerdeki insanlar aklıma geliyor. Biten bir fotoğrafta tüm bunları hissedebiliyorsam, fotoğrafı doğru yakaladığımı biliyorum. |
Where can we see more of your work? Have you got a website? | Daha fazla çalışmanızı nerede görebiliriz? Bir web siteniz var mı? |
No, I haven´t got an own website. All my photos can be seen on 1x.com (1x.com/member/joxeinazio). It is a website in which the photos are selected by a team of profesional gallery curators. I also upload some photos to Instagram (@joxeinaziokuesta) but I am not very active. | Hayır, kendi web sitem yok. Tüm fotoğraflarım 1x.com da (1x.com/member/joxeinazio) görülebilir. Fotoğrafların bir grup profesyonel galeri küratörü tarafından seçilen site. Ayrıca (@joxeinaziokuesta) Instagram adresime de fotoğraf yüklüyorum fakat çok aktif biri değilim. |
Have you got a message for new photographers? | Fotoğrafa yeni başlayanlara bir mesajınız var mı? |
One of the best pieces of advice I can give for this kind of pictures is one´s own need. I mean: you have to be convinced and in need of taking them, and you will do everything possible to get it. For that, you know you have to travel to these countries and you know you will suffer, go through hard times: sometimes physically, sometimes morally. But the pleasure that you get interacting with people, taking their picture, etc,… that is priceless. It is also a good idea to travel alone or move away from the group you are traveling with, in order to have better contact with people that you will take pictures of, avoiding other tourists appearing on the pictures and being less obtrusive for the people there. If you have to get closer to the people, which is usually my case a good advice is to do it with respect: ask for permission. A greeting and a smile very often do the trick, sometimes you have to pay for, though.
However, we can not always shoot what we want. Sometimes one has to give up and acknowlege that it can not be done; either because you do not have the right gear or because the people will not let you take pictures of them, or even because you can not physically access the place. Definitly, you have to follow your instinct, which you develop with time. This instinct will tell you whether you should take the picture now or whether you should wait, whether you should move, if it is possible, etc. And of course, make different backups. I make two copies. I have had the experience of losing all the photographs of a trip, and it is something that I do not wish anyone. |
Bu tarz fotoğraflar açısından verebileceğim en iyi tavsiye kişinin kendi ihtiyaçlarıdır. Yani, ikna olmuş olmalısınız ve onları çekme ihtiyacı duyuyor ve onları elde etmek için her şeyi yapıyor olmalısınız. Bu nedenle, bu ülkelere seyahat etmek zorundasınız ve acı çekeceğinizi de biliyor olmalısınız, zor zamanlar yaşayacağınızı: bazen fiziksel, bazen de ahlaki. Fakat insanlarla iletişim kurduğunuzda ve fotoğraflarını çektiğinizde vb., yaşayacağınız zevk paha biçilemezdir. Aynı zamanda tek seyahat etmek, ya da birlikte gittiğiniz gruptan ayrılmak çekeceğiniz karelerde daha az turistin görünmesini engellemek ve çekeceğiniz insanlarla daha iyi iletişime geçmek ve onları bunaltmamak açısından da iyi bir fikirdir. Benim durumumda olduğu gibi insanlara daha fazla yaklaşmanız gerektiğinde bunu saygı çerçevesinde yapmalısınız; izin isteyiniz. Bir gülümseme ve selamlaşma çoğunlukla işi hallederken, bazen de ödeme yapmanız gerekebilir.
Yine de her zaman istediğimizi çekemeyiz. Bazen peşini bırakıp, o kareyi çekemeyeceğimizi kabullenmemiz gerekir ya doğru ekipmanımız yoktur ya da çekmek istediğiniz insanlar buna izin vermezler ya da fiziksel olarak ulaşamayacağınız bir yerdedir. Kesinlikle. zamanla geliştirdiğiniz içgüdülerinizi takip etmelisiniz. Bu iç güdüler fotoğrafı çekmenizi, ya da beklemenizi veya çekimin mümkün olup olmadığını, hareket etmeniz gereken zamanı vb. size söyleyecektir. Ve tabi ki farklı yedeklemeler yapın. Ben iki kopya yaparım. Bir seyahatin bütün fotoğraflarını yitirdiğim bir deneyimim oldu ve bunun kimsenin başına gelmesini istemem. |
Röportaj ve çeviri : Çiçek KIRAL
Sayfa tasarımı : Okan YILMAZ
Hi Mr. Garmendia
An impressive portfolyo from in different geographies and cultures. I thought again that there must be a better world, looking at these photos, especially for children. Thank you very much for sharing your stories with us.
Semra Bayar
Chairman – EFSAD
Gözünüze ve emeğinize sağlık…teşekkürler.
Very good photographs, each telling a dramatic story…
Congragulations Mr. Garmendia !
Your images are very striking, emotional and for most of us interesting. I hope you will have the opportunity to travel more in the future and present your viewers with more works of yours. Thanks for participating.
–
Fotoğraflarınız çarpıcı, duygusal ve çoğumuz için ilgi çekisi. Umarım gelecekte daha fazla seyahat eder ve izleyicilerinize eserlerinizden daha çok sunarsınız. Katılımınız için teşekkürler.
Çok güzel, konuşan fotoğraflar. Bu değerli fotoğraf sanatçısı ile tanışmaktan çok mutlu oldum. Teşekkürler.
—
Dear Joxe, awesome photos. Welcome to our web site and nice to meet you.