Sevgili EFSAD’lı dostlarımız,
31 Ekim Cuma günkü gösterimize halen fotoğraf yarışmalarında TFSF Temsilcisi olarak yer almakta olanSerdar AKYAY‘ı konuk edeceğiz. Serdar AKYAY bizimle “Dijital Retrospektif” ve “Bir Anlık Işık”gösterilerini paylaşacak.Söyleşi fırsatı da bulabileceğimiz etkinliğimize tüm fotoğraf severleri bekliyoruz. EFSAD fotoğraf gösterileri herkese açık olup ücretsizdir.
31 Ekim Cuma günkü gösterimize halen fotoğraf yarışmalarında TFSF Temsilcisi olarak yer almakta olanSerdar AKYAY‘ı konuk edeceğiz. Serdar AKYAY bizimle “Dijital Retrospektif” ve “Bir Anlık Işık”gösterilerini paylaşacak.Söyleşi fırsatı da bulabileceğimiz etkinliğimize tüm fotoğraf severleri bekliyoruz. EFSAD fotoğraf gösterileri herkese açık olup ücretsizdir.
31 Ekim 2014 19:00 Özdilek Sanat MerkeziSerdar AKYAY Kimdir?
Edirne’li. 1956 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde, lise öğrenimini İstanbul’da Kültür Koleji’nde tamamladı. İÜ Orman Fakültesi mezunu (1979).
1974 yılında karanlık odasını kurmak zorunda kaldı. Deneme yanılma ile karanlık oda çalışmalarını öğrendi. Üniversite yıllarında fotoğrafçılıkla gelirini sağladı.
Çalışma hayatında yolu Kocaeli ne düştü. 1995 de Kocaeli Fotoğraf Sanatı Derneği (KASK) ile tanıştı. Üç dönem yönetim kurulunda yer aldı. Eğitim takımında bulunuyor. Kandıra MYO da fotoğraf derslerine girdi. Geyve Halk Eğitim Merkezi’nde fotoğraf dersleri verdi. Bilgilerini paylaşmaktan çekinmeden yeni isimlerin fotoğraf dünyasına kazandırılmasına kendini adadı. KASK, Sille Sanat Sarayı ve Uluslararası Fotoğrafçılar Derneği (UPI) üyesi. UPI Hermes Unvan sahibi.
Dia pozitiflerden oluşan birçok sunum yaptı. Bunları, Dijital çalışmaları ve gösterileri takip etti.
On kişisel sergi açtı ve pek çok karma sergiye katıldı. Bir dönem yarışmalara da katıldı çeşitli ödüller aldı.
Yaşam ve fotoğraf arasında kurduğu bağ ile insanın iç dünyasındaki yolculuklarını işleyen farklı konseptteki çalışmasını sürdürüyor. Farklı disiplinlerde çalışan sanatçıları bir araya getirerek sanatın anlatım gücünde kombinasyonlar ortaya çıkartma çabaları devam ediyor.
2006 – 2012 yılları arsında, TFSF bünyesinde, Yarışmalar Birimi Sorumlusu olarak yer aldı. Fotoğraf yarışmalarının şartnamelerinin hazırlanmasında kurumlara TFSF adına danışmanlık yaptı. Yarışma düzenlemek isteyen kurumlarla bilgi paylaşımını sürdürüp organizasyonlarına katkı vermekte. Fotoğraf yarışmalarında TFSF Temsilcisi olarak yer almakta. Seçici kurullarda jüri üyesi olarak bulunmakta.
Sekiz yıl süreyle TFSF Yayını olan Almanak kitabının çıkarılmasında katkıda bulundu.
Atalarının anısına memleketi Edirne ile ilgili “TOPRAĞIM” isimli fotoğraf kataloğunu yayımladı.
İlkokul çocuklarına yönelik bir fotoğraf eğitim kitabını ortak yayın olarak çıkarttı.
Hayatın, fotoğrafa benzediğine, Yaşamak zorunda olduğumuz hayat içinde, gerçekten yaşadığımız sadece bize ait anların bir enstantene kadar kısa zaman aldığına inanıyor.
Fotoğrafı; Teknik bilgi, ruh (aşk,sevgi) ve düşünce (yorumlama) nin uygun biçimde tasarlanarak kaydedilmesi olarak tarif ediyor.
Çalışmalarda “hırslı” olunması gerektiğini ama bunun “ihtirasa” dönüşmemesine dikkat edilmesini, asla buna izin verilmemesi gerektiğini savunuyor.
Değerli edebiyatçımız Yahya Kemal Beyatlı’nın; “Ölüm değildir hayatın en müşkül işi, müşkül odur ki ölmeden evvel ölür kişi” sözünden etkilendiğini belirtiyor.
Kişinin kendinden sonraya bırakacağı bir eseri onu sonsuzluğa taşıyacaktır derken ölümün de doğum ve yaşam kadar hayatın normal seyri olduğunu ve hırs ile ihtirasın arasındaki çizgiyi korumak gerektiğini söylerken, yapılanlar ve hissettirilenler geride kalıyor diye ekliyor.
Sonuçta; topraktan olduk, toprağın olacağız, diyen Serdar AKYAY
Kocaeli’de oturuyor. Çoğunlukla Sakarya’nın bir köyünde (Boğazköy) doğal yaşam sürüyor. Arı yetiştiriciliği ve doğal bal üretimi özel hobisi.
Edirne’li. 1956 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde, lise öğrenimini İstanbul’da Kültür Koleji’nde tamamladı. İÜ Orman Fakültesi mezunu (1979).
1974 yılında karanlık odasını kurmak zorunda kaldı. Deneme yanılma ile karanlık oda çalışmalarını öğrendi. Üniversite yıllarında fotoğrafçılıkla gelirini sağladı.
Çalışma hayatında yolu Kocaeli ne düştü. 1995 de Kocaeli Fotoğraf Sanatı Derneği (KASK) ile tanıştı. Üç dönem yönetim kurulunda yer aldı. Eğitim takımında bulunuyor. Kandıra MYO da fotoğraf derslerine girdi. Geyve Halk Eğitim Merkezi’nde fotoğraf dersleri verdi. Bilgilerini paylaşmaktan çekinmeden yeni isimlerin fotoğraf dünyasına kazandırılmasına kendini adadı. KASK, Sille Sanat Sarayı ve Uluslararası Fotoğrafçılar Derneği (UPI) üyesi. UPI Hermes Unvan sahibi.
Dia pozitiflerden oluşan birçok sunum yaptı. Bunları, Dijital çalışmaları ve gösterileri takip etti.
On kişisel sergi açtı ve pek çok karma sergiye katıldı. Bir dönem yarışmalara da katıldı çeşitli ödüller aldı.
Yaşam ve fotoğraf arasında kurduğu bağ ile insanın iç dünyasındaki yolculuklarını işleyen farklı konseptteki çalışmasını sürdürüyor. Farklı disiplinlerde çalışan sanatçıları bir araya getirerek sanatın anlatım gücünde kombinasyonlar ortaya çıkartma çabaları devam ediyor.
2006 – 2012 yılları arsında, TFSF bünyesinde, Yarışmalar Birimi Sorumlusu olarak yer aldı. Fotoğraf yarışmalarının şartnamelerinin hazırlanmasında kurumlara TFSF adına danışmanlık yaptı. Yarışma düzenlemek isteyen kurumlarla bilgi paylaşımını sürdürüp organizasyonlarına katkı vermekte. Fotoğraf yarışmalarında TFSF Temsilcisi olarak yer almakta. Seçici kurullarda jüri üyesi olarak bulunmakta.
Sekiz yıl süreyle TFSF Yayını olan Almanak kitabının çıkarılmasında katkıda bulundu.
Atalarının anısına memleketi Edirne ile ilgili “TOPRAĞIM” isimli fotoğraf kataloğunu yayımladı.
İlkokul çocuklarına yönelik bir fotoğraf eğitim kitabını ortak yayın olarak çıkarttı.
Hayatın, fotoğrafa benzediğine, Yaşamak zorunda olduğumuz hayat içinde, gerçekten yaşadığımız sadece bize ait anların bir enstantene kadar kısa zaman aldığına inanıyor.
Fotoğrafı; Teknik bilgi, ruh (aşk,sevgi) ve düşünce (yorumlama) nin uygun biçimde tasarlanarak kaydedilmesi olarak tarif ediyor.
Çalışmalarda “hırslı” olunması gerektiğini ama bunun “ihtirasa” dönüşmemesine dikkat edilmesini, asla buna izin verilmemesi gerektiğini savunuyor.
Değerli edebiyatçımız Yahya Kemal Beyatlı’nın; “Ölüm değildir hayatın en müşkül işi, müşkül odur ki ölmeden evvel ölür kişi” sözünden etkilendiğini belirtiyor.
Kişinin kendinden sonraya bırakacağı bir eseri onu sonsuzluğa taşıyacaktır derken ölümün de doğum ve yaşam kadar hayatın normal seyri olduğunu ve hırs ile ihtirasın arasındaki çizgiyi korumak gerektiğini söylerken, yapılanlar ve hissettirilenler geride kalıyor diye ekliyor.
Sonuçta; topraktan olduk, toprağın olacağız, diyen Serdar AKYAY
Kocaeli’de oturuyor. Çoğunlukla Sakarya’nın bir köyünde (Boğazköy) doğal yaşam sürüyor. Arı yetiştiriciliği ve doğal bal üretimi özel hobisi.